Yunanistan Haber

Anıtlar Dikiliyor, Sözde Yeni “Soykırım”ın İlan Edilmesi Parlamentoda Bekletiliyor

Yunanistan, Türkiye ile dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek yerine sözde soykırımlarla uğraşıyor.

Yunanistan, Türkiye ile dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek yerine sözde soykırımlarla uğraşıyor. 19 Mayıs tarihinden sonra 6 Nisan tarihinin de yeni bir “Soykırım” olarak Yunan Parlamentosu tarafından ilan edilmesine az kaldı.

Panhellenik Trakya Dernekleri Federasyonu Başkanı Aristidis Hrisopulos sıradaki hedeflerinin sözde “Trakya (Doğu) Soykırımı” nın tanınması olduğunu söyledi.

Pontosnews.gr gazetesinden Romanos Kontogiannidis’e konuşan Federasyon Başkanı Aristidis Hrisopulos, 2022 yılında Yunan Devletinin, tüm dünyadaki Trakyalıların uzun yıllardan beri olan talebini karşılayacağını ve 6 Nisan tarihini atalarına yönelik Osmanlılar, Genç-Türkler ve Kemalistler tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdüğü sözde “Soykırımı” anma günü olarak ilan edeceğine dair iyimserlik içinde olduğunu dile getirdi.

Yetkili Yunan makamlarından aldığı mesajların önceki yıllara göre talepleri konusunda daha cesaret verici olduğunu dile getiren Başkan Kontogiannidis, “Aldığımız mesajlar olumlu olduğu için bu yıl talebimizin karşılanacağını umuyoruz. Bu konuları yürütmekten sorumlu olan Bakanlar ve ilgili makamlarla konuşuyorum ve diğer yıllara göre daha olumlu olduklarını görüyorum.”

Federasyon Başkanı Aristidis Hrisopulos konuya ilişkin özetle şu ifadeleri kullanıyor:

“Aldığımız mesajlar olumlu olduğu için bu yıl talebimizin karşılanacağını umuyoruz”

“Talebimiz oldukça uzun yıllardan beri beklemede. 2006 yılından bu yana, Didimoticho’da (Dimetoka) düzenlenen “Dünya Trakyalılar Kongresi”, her yıl 6 Nisan tarihinde Trakya (Doğu) Helenizmi Soykırımı’nın kurbanlarını, Trakyalıların Kara Paskalya’sını onurlandırmaya karar verildi. Dolayısıyla Yunan devletini soykırımımızı tanımaya ve aynı zamanda bu günü (6 Nisan) resmi olarak ilan etmeye ikna çalışmalarına devam ediyoruz.

O zamandan beri tüm Yunan hükümetlerine çeşitli belgeler sunduk ve birçok adım attık ve ilgili yasa tasarısının sunulmasını bekliyoruz. Sorunun nerede takılı kaldığını bilmiyoruz. Bizi anladıkları, tanınma meselesinin doğru yolda olduğu defalarca söylendi ama şu ana kadar arzulanan gün gelmedi. Biz talebimiz karşılanana kadar devam edeceğiz.

Trakya Helenizminin Soykırımı 1906’da başladı. Aslında Pontusluların ve Anadolumuzun diğer Yunanlılarının Soykırımından önce başladı.

Doğu Trakya’nın ölü ve kayıp insanlarının 1906-1924 döneminde 450.000 olduğu tahmin ediliyor. 200.000 kişi daha yerlerinden sökülüp atıldı ve esas olarak Makedonya ve Trakya’ya (Batı) yerleştirildi.

Soykırım 1906’da başladı. Büyük güçler ve özellikle Almanlar tarafından desteklenen Osmanlı İmparatorluğu’nun bir planıydı. Amaç, Kuzey ve Doğu Trakya’nın tüm Trakya Helenizmini atalarının evlerinden söküp atmaktı.

18-45 yaş arası erkeklerin mecburi toplanması ve “Amele Taburları”na gönderilmelerinin yanı sıra, geri kalanlara yönelik zorla İslam’laştırılmalar, kovuşturmalar ve ailelerin dağılması hedeflendi. 6 Nisan 1914’te Paskalya gününde Genç-Türkler projenin ana aşamasının başlamasını emretti. Yaklaşık 40.000-50.000 kişinin toplandığı Redestos (Tekirdağ) ve İraklia (Şarköy) limanlarındaki sahneler dramatikti.

Şu anda Aleksandrupolis (Dedeağaç) ve Didimoticho’ya (Dimetoka) anıtlar dikiliyor. Diğer birçok Trakya derneği de ecdadımızın anısına bu yönde hareket ederken, Feres (Ferecik) Evros’a da bir anıt dikilmesi planlanıyor.”

Dimetoka’da anıtın açılışı törenle gerçekleştirildi

Yunanistan ile Türkiye arasında yapılan Nüfus Mübadelesi yıllarında Doğu Trakya’dan, Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesine yerleşen Rumlar anısına Dimetoka’ya yaptırılan “Trakya Göçmenleri Anı ve Şeref Anıtı” nın açılışı törenle gerçekleştirildi.

Beş Dimetokalı Konstantinos Triantaphyllakis, Pantelis Athanasiadis, Sissis Kazakidou ve Eleni Tselebidou’nun girişimi ile Dimetokalı heykeltraş Giannis İoannidis’e hazırlatılan, Taşöz adasında çıkarılan masif beyaz mermerden yapılan “Trakya Göçmenleri Anı ve Şeref Anıtı” nın açılışı törenle gerçekleştirildi.

Taşöz adasında çıkarılan masif beyaz mermerden yapılan anıtın alt kısmında, Yunanlı Şair Kostis Palamas’ın “Doğduğum Ev” şiirinin ilk mısrası yazılı.

“Doğduğum eve yabancılar basıyor olsa da,

O bir kanıttır beni çağırıyor,

Ruhtur beni bekliyor.”

 

 

 

 

 

Haberin devamını oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Rastgele Haberler

Başa dön tuşu