ABTTF “Ülkemizdeki Gerçekler” Başlıklı Etinlik Düzenledi
Dimitras, Yunanistan’da insan hakları kültürünün olmayışından ülkedeki kırılgan grupların daha çok etkilendiğini söyledi.
“Ülkemizdeki Gerçekler” başlıklı çevrim içi program serisinin üçüncü bölümünde AİHM’de Yunanistan aleyhindeki insan hakları davaları ele alındı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun (ABTTF) Zoom platformu üzerinde gerçekleştirdiği “Ülkemizdeki Gerçekler” başlıklı çevrim içi program serisinde üçüncü program 27 Ocak 2022 tarihinde yayınlandı.
ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık’ın moderatörlüğünü yaptığı üçüncü programın konuğu Yunan Helsinki İzleme Örgütü (GHM) Sözcüsü ve Strazburg merkezli Avrupa Uygulama Ağı (EIN) Yönetim Kurulu üyesi Panayote Dimitras oldu. Dimitras, Yunanistan’da insan haklarının durumu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Yunanistan aleyhindeki insan hakları davaları hakkında Kırmacı’nın yönelttiği soruları yanıtladı.
İnsan hakları alanında çalışan öncü STK’lardan biri olan GHM’nin sözcüsü olarak Yunanistan’da göçmenler, azınlıklar ve diğer kırılgan gruplar dahil insan haklarının durumunu nasıl değerlendirdiği sorusuna cevaben Dimitras, Yunanistan’da insan hakları kültürünün olmayışından ülkedeki kırılgan grupların daha çok etkilendiğini söyledi.
1974’te Yunanistan’da demokrasiye geri dönüş olduğunda bunun yalnızca çoğunluk için olduğunu belirten Dimitras, demokrasinin ülkedeki Türk ve Makedon azınlıklar için etnik kimliklerinin tanınmaması bağlamında hala askıda olduğunu, bu konuda ülkede partiler arası bir uzlaşı olduğunu kaydetti.
Dimitras, AİHM’de Yunanistan aleyhindeki davalar arasında Batı Trakya Türk toplumunun derneklerinin yer aldığı Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nun Yunanistan için en kötü dava olduğunu düşündüğünü belirterek, Yunanistan Yargıtay’ının 2021’de aldığı kararla İskeçe Türk Birliği’nin (İTB) çok uzun süren hukuk sürecinin tükendiğini söyledi. Dimitras, Yunanistan Yargıtay’ının iki ay içerisinde bu dava grubundaki diğer iki dernek olan Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’ne ilişkin alacağı karardan önce içtihadında bir değişiklik yapmazsa Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Yunanistan’a karşı ihlal sürecini başlatmak zorunda kalacağını ifade etti.
Makedon azınlığa ait Makedon Kültür Evi davasında AİHM’nin Yunanistan’ı iki kez mahkum ettiğini ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu dava ve Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu arasında bir bağlantı kurduğunu not eden Dimitras, Yunanistan’ın Makedon Kültür Evi davasıyla ilgili AİHM kararını uygulamaması halinde Bakanlar Komitesi’nin bu dava için da ihlal sürecini başlatabileceğini veya ihlal sürecinin Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile birleştirilerek yapılabileceğini kaydetti.
Ege Denizi’nde sığınmacıların Yunanistan tarafından yasa dışı yöntemlerle geri itilmesini insani ve hukuki açıdan nasıl değerlendirdiği sorusuna cevaben Dimitras, GHM’nin ulusal düzeyde 10 bin mağduru içeren 200’den fazla dava açtığını belirterek, yalnızca geri itmeler değil insanların eşyalarının çalındığını, kadınlar taciz edildiğini ve sığınmacıların ceza olarak işkence gördüğünü ifade etti. Bu işkence uygulamasının 1967-1974 dönemindeki işkenceden daha yoğun bir biçimde uygulandığını not eden Dimitras, Yunanistan’ın sınırları korumak adına yaptığı şeyin bu olduğunu söyledi.
20 yıl önce ülkeyi ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) antlaşma organı başkanının dediği gibi Yunanistan’da insan hakları kültürünün olmadığını vurgulayan Dimitras, Yunan makamlarının öncelikle bu gerçeği kabul ederek samimi bir biçimde insan hakları kültürünün geliştirilmesi için bir eylem planı oluşturması gerektiğini kaydetti.
Eş zamanlı olarak ABTTF’nin YouTube kanalı ve Facebook sayfasında da canlı yayınlanan programın tümünü izlemek için:
YouTube: https://www.youtube.com/watch?v=lv-saZtYOkc&t=1s
Facebook: https://www.facebook.com/939989616164959/videos/463342005486075