“8 Yıldır Yaptıkları Gibi Yine Halka Hesap Vermekten Kaçtılar”
"Hiçbir zaman halka hesap vermekten kimsenin kaçmaması gerekmektedir ve başarısızlıkları da üstlenmek bir erdemdir."
Kozlukebir Belediyesi ana muhalefet “BİRLİK” Listesi Başkanı Erdem Hüseyin, Azınlık basınına son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Kozlukebir Belediyesi’nde gerçekleştirilen toplu sünnet şöleni sırasında ikram edilen yemek sonrası yaşanan gıda zehirlenmesiyle ilgili olarak Erdem Hüseyin, “Öncelikle hiç kimse bu güzel etkinlikte böyle üzücü bir olayın yaşanmasını tabii ki de istemezdi. Tüm soydaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kamuoyu ve azınlığımız Belediye yönetiminden detaylı bir açıklama yapmasını beklerdi, ama yaklaşık 8 yıldır yaptıkları gibi yine halka hesap vermekten kaçtılar ve bir özrü bile halka çok gördüler.” İfadelerini kullanarak Belediye yönetimini eleştirdi.
“BİRLİK” Listesi Başkanı Erdem Hüseyin şunları söyledi:
SORU 1: GEÇTİĞİMİZ PAZAR GÜNÜ KOZLUKΕBİR FUTBOL SAHASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLU SÜNNET ETKİNLİĞİNDE DAĞITILAN YEMEKTEN DOLAYI ÇOK SAYIDA SOYDAŞIMIZDA GIDA ZEHİRLENMESİ MEYDANA GELDİ, KOZLUKEBİR BELEDİYESİNİN ANAMUHALEFET BAŞKANI OLARAK BU KONUDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR…???
“8 yıldır yaptıkları gibi yine halka hesap vermekten kaçtılar”
“Değerli basın mensupları öncelikle hiç kimse bu güzel etkinlikte böyle üzücü bir olayın yaşanmasını tabii ki de istemezdi. Ben sizlerin aracılığıyla bir kez daha zehirlenerek hastanelere başvuran ve hastanelere gitmeyerek rahatsızlıklarını evlerinde geçiren tüm soydaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu olay daha da vahim sonuçlar doğurabilirdi, neyse ki Allah korudu ve daha kötü hadiseler yaşanmadı çünkü gıda zehirlenmelerinin ne kadar tehlikeli olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. O gece ben bizzat kendim gece saat ikiye kadar Gümülcine Devlet Hastanesindeydim ve soydaşlarımızın ne kadar zor durumda olduklarını gördüm.
Kamuoyu ve azınlığımız belediye yönetiminden detaylı bir açıklama yapmasını beklerdi, ama yaklaşık 8 yıldır yaptıkları gibi yine halka hesap vermekten kaçtılar ve bir özrü bile halka çok gördüler. Dolaysıyla halkımız kamuoyunun bilgilendirilmesini ve belediye yönetimin kapalı tuttuğu belediye meclisini açarak akıllardaki tüm soruları cevaplamasını bekliyor. (Yemeklerin nerede, ne zaman, hangi şartlarda ve hangi malzemeyle hazırlatıldığı gibi)
Bizler bu etkinliğin başarılı olmasını temenni ederdik, ama belediye yönetiminin ciddi bir organizasyon hatası yapmış olması yaklaşık 300 soydaşımızın gıda zehirlenmesine yol açtı. Siz basın mensuplarının da takip ettiği üzere sosyal medyada konuyla ilgili halkımızın çok sert eleştirileri var, aynı şekilde kamuoyunda da çok büyük bir tepki oluşmuş durumda.
Kozlukebir Belediyesinin ana muhalefeti olarak belediye yönetimini derhal bir açıklama yaparak sorumluların kim olduğu hakkında bilgi vermeye ve soydaşlarımızdan özür dilemeye davet ediyoruz. Hiçbir zaman halka hesap vermekten kimsenin kaçmaması gerekmektedir ve başarısızlıkları da üstlenmek bir erdemdir.
Bizim bu açıklamalarla amacımız belediye yönetimini ve Azınlık kurumlarımızı yıpratmak değildir nede soydaşlarımızın acısını suistimal ederek buradan bir siyasi rant elde etmektir. Eğer öyle bir niyetimiz olsaydı ilk dakikadan itibaren eleştirilere başlardık. Aynı şekilde bazı basın kuruluşlarının itibarsızlaştırma amaçlı yayınlarına da malzeme sağlamak amacında değiliz. Sizlerde takdir edersiniz ki bırakın Yunanistan’ı dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bir resmi kurumun düzenlediği bir etkinlikte yaklaşık 300 kişi zehirlenirse orada mutlaka eleştiriler olur ve hatalı olanlarda dürüstçe çıkıp özür diler ve halkta özür bekler.
Aldığımız oylardan dolayı halkımızın bize vermiş olduğu ana muhalefet görevi iktidarı denetlemeyi gerektiriyor.
SORU 2: MECLİSTEN YENİ GEÇEN MÜFTÜLÜK YASASI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR…???
“Sonuna kadar destekliyorum”
“Öncelikle şunu özellikle belirtmek istiyorum, bu konuyla ilgili olarak Danışma Kurulumuz 2 Ağustos Salı günü bir açıklama yaptı. Söz konusu açıklamada belirtilen hususlara katılıyor ve sonuna kadar destekliyorum. Azınlığımızın yaklaşık 40 yıllık kanayan bir yarası olan Müftülük sorunun çıkarılan bu yasayla çözüleceğine kesinlikle inanmıyorum. Gerçekten Müftülük sorunun çözümünü isteyenler varsa bunun yolu Azınlığımızla diyalogdan ve istişareden geçmektedir. Yönetimin, Müftülüklerle ilgili olarak uluslararası anlaşmaları ve sorunun çözümü için gerekli olan azınlığın iradesini ve beklentilerini dikkate almalı ve bu yönde adım atmalıdır. Son olarak soydaşlarımızın da bu yasaya destek vermeyeceği aşikardır.”