Şimdi Artık Ege ve Akdeniz’de Sular İyice Isınacak!

Oruç Reis için yeni Navtex! Doğu Akdeniz’deki çalışma süresi uzatıldı.

Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’de çalışma yürüteceği alan için 15 Haziran 2021’e kadar sürecek yeni Navtex (denizcilere duyuru) ilan edildi.

İlana göre, Oruç Reis sismik araştırma gemisinin süresi 21 Haziran 2021’e uzatılan Doğu Akdeniz’deki çalışmalarına, Ataman ve Cengizhan isimli gemiler eşlik etmeyi sürdürecek.

“Biz ön koşulsuz olarak görüşmelere başlamaya hazırız”.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hatırlanacağı üzere Yunanistan’a birçok kez şu cümlelerle seslenmişti.

“Biz ön koşulsuz olarak görüşmelere başlamaya hazırız ön koşul söz konusu olursa Türkiye’nin de çok sayıda koşulu masaya getirebileceğini, bunlar arasında “Mısır’la Yunanistan arasındaki anlaşma, Meis Adası kıta sahanlığı ve Rum Kesimi’nin, Kıbrıs’taki Türkler’in haklarını yok sayması gibi” çok sayıda konu olabileceğini belirtmişti.

Yunanistan ise müzakere masasına oturması için Türkiye’nin koşulsuz olarak Oruç Reis ve savaş gemilerini Akdeniz’den derhal çekmesini, Akdeniz ve Ege’de tahriklere son vermesini ve Yunanistan’ın karasularını ihlal etmemesini ön koşul olarak ileriye sürmüş ve halen bugün de aynı çizgide ısrar ediyor.

Yunanistan’ın çözümden yana olmadığını, defalarca masadan kaçtığını ifade eden Türk makamları, yeniden Akdeniz’de kaldığı yerden sismik araştırmalara devam etme kararı aldı ve 22 Aralık 2020 tarihinde ilan ettiği yeni NAVTEX ile 15 Haziran 2021’e kadar Doğu Akdeniz’de çalışma yürüteceği alanı açıkladı.

Şimdi tüm gözler yeniden Yunanistan tarafına çevrildi. Görünen o ki, bu defasında Türkiye’nin ilan ettiği NAXTEX süresi dikkate alındığında, Yunanistan tekrardan Donanması başta olmak üzere Hava ve Kara kuvvetleri kısa zamanda yükseltilmiş hazırlık seviyesine gemesine kesin gözüyle bakılıyor.

Anlaşılan o ki, Yunanistan ile Türkiye arasında kış mevsiminin oldukça sıcak geçeceği, Ege ve Akdeniz’de ise suların yaz mevsimi öncesinden ısınacağa benziyor.

BİRLİK Gazetesi olarak temennimiz odur ki, Vatanımız Yunanistan ve Anavatanımız Türkiye’yi yönetenlerin iletişim diplomasisine daha fazla şans vermeleri ve bir an önce iki ülke arasındaki anlaşmazlıklarla anlaşma masasına oturmaları yönündedir.

İki ülke arasında sorunlar silahlanmayla asla çözülmeyecek. Sorunların, iki ülke halklarının refahı için masa etrafında çözülmesi gerektiğini Vatanımız Yunanistan’ı yöneten siyasilerimizin bir an önce bunun farkına varmasını ve hapsoldukları yabancı silah tüccarlarının pençelerinden bir an önce kurtulmalarını ve silaha yapılacak yatırımların Yunan halkına asla fayda sağlamayacağını anlamaları bir zarurettir.

Son olarak, Yunan basını da Yunan halkını Türkiye’ye karşı fanatize etmeyi derhal bırakmalıdır. Bu kimsenin yararına değildir. Basının görevi ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır, içten içe artık tütmeye başlayan yangını alevlenmeden söndürmeye çalışmalıdır. Eğer mahallede alevler komşunun evine sıçrarsa, tüm mahalle yanar. Hepimiz yanarız. Silah tüccarlarına birşey olmaz. Onlar genyakaya çekilip seyreder.

Şunu unutmayın! ülkemiz Yunanistan için kimse savaşmaz. Kılını kıpırdatmaz. Olan yine ülkemizin gençecik çocuklarına, masum insanlarına olur. Savaş kötüdür. Örnek olarak Irak, Suriye, Libya’yı alın. Bugün eğer bu insanlar yasadışı yollardan ülkemiz Yunanistan’a geliyorlar ise, kızmayın onlara, onların da bizim gibi bir zamanlar evleri barkları vardı. Şimdi artık başlarını sokacak bir kiremidi dahi yok! Neden mi? evlerini başlarına silah tüccarları yıktı da ondan. Onun için hepimiz, hepimiz için aklıselim davranalım. Sonra belki geç olur.

Biz BİRLİK Gazetesi olarak her daim Vatanımız Yunanistan ile Anavatanımız Türkiye’nin barış, huzur ve refah içinde birlikte yaşamasından yana yazılar yazdık, yazmaya da devam edeceğiz. Çünkü Dostluğa, Eşitliğe, Barışa inanıyoruz da ondan. Günlük yaşamlarımızda Yunanistan ile Türkiye’yi ayrıştıranlar o kadar az ki, birleştirenler ise sayfalara sığmıyor.

Gelin hep birlikte sığdıralım ve daha iyi yarınlara el ele gidelim. Ey Yunan basını, size sesleniyorum. Kolonaki’nin purolu kalemleri, Yunanistan bir Atina’dan ibaret değildir. Biz de varız! Dedelerimiz vatanımız Yunanistan için Epir dağlarında şehit düştü. Düşmana karşı savaştı, cepheden kaçmadı ve canı pahasına bu ülkeyi savunurken gazi olarak tek bacakla, tek kolla ve gözle geri döndü. Ne çabuk unuttunuz bunları?

Son! Yunan basını size sesleniyorum; olaylara işinize geldiği gibi tek pencereden, her daim bardağın dolu tarafına bakmayın. Bir de diğer boş tarafına bakın. O zaman bu ülkede gerçekleri göreceksiniz. Ama gerçeklerin öyle de bir kötü yanı vardır ki, acıtır!!!