
Eyyy İlhan Ahmet; Daha Nereye Kadar? Yolun Sonu Göründü! Böyle Bitmemeliydi, Yazık!!! Biz Sadece ALLAH’ın Önünde Eğiliriz!
Rodop’taki tüm Azınlık insanı gibi biz de inanmıştık İlhan Ahmet’e ve her defasında söylediklerine.
Kendisine uzun yıllar Batı Trakyamızda gazetelerde, radyo programlarında hatta ve hatta tv programlarında Rodop Azınlık Milletvekili sıffatını yakıştırdık, derledik, topladık, hani bizim Batı Trakya’da günlük yaşamımızda çok kullanırız bu deyimi, “süsleyip püsleyip” Azınlık insanımızın önüne çıkardık.
“Ey Azınlık basını, ey 20 euro’luk gazeteciler” diyorsunuz ya bazılarınız bize, “Bunu neden yaptınız?” diye soracak olursanız, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hakkını hukukunu, refahını, işini aşını koruyacağına sizin gibi bizim de inancımız tamdı da ondan yaptık.
Nereden bilebilirdik ki zaman içinde Azınlığın hakkını hukukunu korumayı, mücadelemizde bizi yarı yolda bırakacağını, son döneme yaptığı gibi radyo radyo gezerek Azınlığın DEP Partisi yönetimine, gazetecilere ağır hakaretlerle, imalı bir şekilde söyledikleriyle Anavatan Türkiye’nin temsilcilerine saldıracağını bilemezdik ki. Biz onu kendimizden saydık, hak hukuk ararken mücadelemizde içimizden biri olduğunu düşünmüştük. Ama malesef…..
Yine atalarımızı anacağım burada, ne demişler; “Takke Düştü Kel Göründü.” Çok değer verdiğim bir büyüğüm bana şunu söylemişti yaklaşık 30 yıl önce; “İlhan Tahsin, sakın unutma! Devletler tavşanı öküz arabasıyla yakalar bir gün, ama muhakkak ve kesin yakalar.”
Gelelim Batı Trakya’ya!
İşte bizim Batı Trakya’da hikayemiz de budur. Bu diyarda siyasetle uğraşan, çarşıda pazarda bazıları bu tiplere yavşak ve satılmış diyor, kişi veya kişilerin kim oldukları ismen önemli değil, onlar zaten yaptıklarıyla ve sergiledikleriyle kendilerini ele veriyorlar.
Bu gibi tipler, şerefsizler ve haysiyetsizler, davasını, ülküsünü, BATI TRAKYA’YI, ANAVATANINI para için satan, Yunan işbirlikçileri ve yalakalar, kusura bakmayın ilk defa bu güne kadar yazdığım makalelerde kullanıyorum bu terimleri, ki okuyucularımdan da özür diliyorum, zaten bize inananlar için, davamızda bizlerle birlikte olanlar için yazıyor ve mücadele ediyorum vede neticede bedel ödüyorum, bu haysiyetsiz kişilikli satılmışlar, giydikleri o temiz gömleklerin yakalarını PARA, NAM, ŞAN, ŞÖHRET VE SOSYETELİK uğruna başkasının eline verdiği zaman, belirli bir hareket alanı içerisinde ancak dolaşabilirler.
Örneklerini hem dünya genelinde hem de Batı Trakya’mızda malesef görüyoruz. Kendi akıllarınca Azınlığı idare etme tarzıyla birazıcık o alanın dışına çıkmayı denemeye kalksalar, “uçkurlu İskeçeli ve Rodop bölgeli sarışın kaset” devreye girer! İşte o zaman bunlar ve bunların gibiler usulca ait oldukları yuların yanıbaşına otururlar, elin devleti bu gibi tipleri acımadan da oturtur. Gıkları dahi çıkamaz.
Bu gibi şerefsizler, basın mensuplarına zaman zaman özelden yazdıklarıyla da kendilerine rakip gördükleri diğer siyasiler hakkında söylemediklerini bırakmazlar. (Sosyal medya uygulamasında silseler de kopyaları alınmıştır ve arşinimizde mevcuttur, zamanı geldiğinde yayınlanacaktır). Ama şimdilik bizde kalsın…… Yayınlamayalım….. Yayınlarsak yer yerinden oynar, uykuları kaçar bazılarının!!! Batı Trakyada bazılarının aile yaşantılarına yazık olur….. Devletler tavşanı öküz arabasıyla yakalar!!! Unutmaaaaaa……
Neyse konumuzdan sapmayalım bir genelleme yaptık ismen kişileri belirtmeden yazımızın bu bölümünde ve gelelim yazımızın esas anlamına.
Rodop’taki tüm Azınlık insanı gibi biz de inanmıştık İlhan Ahmet’e ve her defasında söylediklerine, “olacak”, “Atina’dan söz aldım tütüne primler kesilmeyecek”, “Bakan Yardımcısı olacam” “merak etmeyin halledecem” lerle geçiyordu zaman.
Yıllar yılları kovaladı, aylar ayları, mevsimler de mevsimleri, Yunan devleti Azınlığın üzerine her şekilde geldikçe geldi ve halen gelmeye de devam ediyor. Yahu arkamıza bakıyoruz ne İlhan Ahmet ne de dönemsel seçilen diğerleri. En azından İlhan Ahmet bari bir hukukçu olarak yanımızda, davamızda bu güne kadar dik duysaydı hani yüreğimiz gam yemeyecekti.
Son olarak Milletvekili İlhan Ahmet’e şunu sormak istiyoruz açık ve net bir şekilde.
En sonundan başlayalım;
Hak arama mücadelesi kapsamında 1 Ekim 2021 Cuma günü Atina’da Yüksek Yargıtay Mahkemesi’nde (Arios Pagos) Batı Trakya Türk Azınlığı’nın iki derneği Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin davaları görüşüldü.
HABERİN VAR MI?
NE YAPTIN?
BAK BÜTÜN BATI TRAKYA BASINI SENİ ELEŞTİRİYOR.
YOKSA KOLONAKİ’DE KAHVE Mİ İÇİYORDUN?
YUNANLININ CESARET EDEMEDİĞİ KADAR BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞININ;
PARTİSİNE, YÖNETİCİLERİNE VE GAZETECİLERİNE Mİ SALDIRDIN YİNE?
NEDEN İLHAN AHMET?
PANİK HALİNDESİN.
FARKINDASIN DEĞİL Mİ SON ÇIRPINIŞLARININ?
ELEŞTİRİLERE DAHİ TAHAMMÜLÜN KALMAMIŞ ARTIK!!! SALDIRI OLARAK ALĞILIYORSUN ELEŞTİRİLERİ…
UNUTMA!! GAZETECİLER VE HALK ELEŞTİRİR HAKARET ETMEDEN, SEN DE SAYGI DUYARSIN.
İLHAN AHMET;
ÇINAR RADYOSUNA BİR ŞEKİLDE İMKAN SAĞLANDI VE KONUK OLDUN, SALDIRILARIN AZINLIK KURUM VE KURULUŞLARI VEDE AZINLIK BASININA YÖNELİKTİ.
BURADA ARADIĞINI BULAMADIN, HALK HİZMET ETTİKLERİNİ AÇIKLAMANI BEKLERKEN, SEN HALKIN DEĞERLERİNE SALDIRDIN.
DEB PARTİSİNİN ETKİNLİĞİNE ALLI TELLİ DAVETİYE BEKLEDİN.
İLHAN AHMET; İCRAATLARINI ANLATAMADIN, HİÇ BİR ZAMAN ANLATAMADIN, SADECE AZINLIĞA SALDIRDIN!
BUNU YUNANLI ZATEN YILLARCA YAPIYOR!
DEVAMINDA, HIZINI ALAMADIN VE DİNLENMEYEN VE BATI TRAKYA’DA KAALE DAHİ ALINMAYAN BAŞKA BİR RADYOYA ÇIKTIN, BURADA DA AZINLIK KURUM VE KURULUŞLARI VEDE AZINLIK BASININA SALDIRDIN.
İLHAN AHMET, FARKINDASIN DEĞİL Mİ? YOLUN SONUNDASIN!
DÖNEMİNİ MUTLU BİR ŞEKİLDE KAPA Kİ YAPTIĞIN FAYDALI İŞLERLE ANIL. BAŞKA GÖRÜNTÜYLE DEĞİL.
YILLARCA AZINLIĞIN BİNLERCE OYUNU, PARLAMENTER SİSTEMİNİN YÜZBİNLERCE EURO’SUNU ALDIN, BU “THE END” SANA YAKIŞMIYOR BEEEE!!!
Yazacak ve irdeleyecek o kadar çok şey var ki, yazımızı herkes için geçerli bir atasözü ile kapatalım. “YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR.”
Arzu edenler için devamı tabii ki de gelecek!!!!
BATI TRAKYA’DA ARTIK HERKES SAFINI BELLİ EDECEK!!!!!!!!!!!!!
HODRİ MEYDAN!!!
KURT VE YAVRUSU
Hikaye malum. Kurt, hayata yeni başlayan yavrusuna dünyayı tanıtmaktadır. Çıktıkları dağın zirvesinden ovada yayılan koyun sürüsünü gören yavru, babasına sorar:
-Bunlar nedir?
Babası anlatır.
-O gördüğün etrafa dağılmış yaratıklar, koyundur. Etleri çok lezzetlidir. Fırsatını bulursan hemen birini yakala. Onlar senin nasibindir.
Yavru bu defa çobanı göstererek sorar:
-Sırtında keçe, elinde değnek olan ve ayakta duran kimdir?
Baba bu defa çobanı anlatır.
-Sürünün koruyucusudur. Sakın ona yaklaşma. Gördüğün zaman kaç ve saklan.
Yavru, sürünün etrafında dolaşan köpeği merak eder.
-Orada bize benzeyen biri var. O kimdir?
Baba iç çekerek cevap verir:
-Ah balam. Asıl ocağımızı söndüren o bize benzeyip de bizden olmayandır. Sürünün köpeğidir.
Ondan uzak dur…!