“Danıştay, Müftülüklerimizle İlgili Düzenlemede Siyasi İktidarın Sözcüsü Gibi Davranmıştır”

Yunan Danıştayı Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğini ihlal eden kararnamenin iptal talebini reddetti!

ABTTF Başkanı: “Bağımsız olması gereken Danıştay, müftülüklerimizle ilgili düzenlemeler içeren kararnamedeki hukuka aykırı maddelerin varlığın görmezden gelerek siyasi iktidarın sözcüsü gibi davranmıştır.”

Yunanistan Danıştay Genel Kurulu, Batı Trakya Türk toplumuna ait özerk müftülüklerin yetkilerini ciddi anlamda sınırlandıran ve idari yapısını değiştiren 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için açılan davayı reddetti.

İskeçe eski bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu adına açılan davada, Batı Trakya Türk toplumunun karşı çıkarak tepki gösterdiği söz konusu Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin bazı maddelerinin uluslararası antlaşmalara, Yunan anayasasına ve adil yargılama ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istenmişti. Ancak Danıştay, geçtiğimiz günlerde açıkladığı kararında kararnamede uluslararası antlaşmalara, anayasaya ve usul hukukuna aykırı bir madde bulunmadığına hükmetti.

11 Haziran 2019 tarihinde yürürlüğe giren ve toplam 26 maddeden oluşan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Batı Trakya Türk toplumunun Gümülcine, İskeçe ve Dimetoka’daki müftülük kurumları idari olarak yeniden yapılandırılarak Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na bağlanmış ve müftülerin yetkileri ciddi anlamda sınırlandırılmıştı.

Konuya ilişkin olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Ülkemiz Yunanistan’da Danıştay uluslararası antlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğine doğrudan müdahale eden cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için açılan davayı reddetmiştir. Bağımsız olması gereken Danıştay, müftülüklerimizle ilgili düzenlemeler içeren kararnamedeki hukuka aykırı maddelerin varlığın görmezden gelerek siyasi iktidarın sözcüsü gibi davranmıştır. Batı Trakya Türk dernekleri ile ilgili Bekir Usta grubu davalarında olduğu gibi kararname ile ilgili bu dava da mutlaka Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmalıdır.” açıklamasında bulundu.